Kalahari

Kalahari
Kalahari Augrabies Extreme Maraton-2014

1 Haziran 2014 Pazar

Two Castles And An Abbley Ultra Trail-2014


Sonunda yazdım. Bazı teknik sorunlar (Bilgisayarımın çökmesi ve Office programının güme gitmesi), iş yoğunluğu ve yarış yoğunluğundan dolayı Kıbrıs raporunu geç kaleme almak zorunda kaldım. Bu yarış raporunu yazmayı çok istedim. Çünkü hem Kıbrıs yakın, hem de parkur çok güzeldi (kaybolmuş olsam da). Birileri belki bu yazı sayesinde bu güzel parkurda koşmaya karar verir.

Ballapais Kilisesi

Ambelie Hotel
Bu yarışa aslında geçen yıl gitmek istiyordum. Ama Gobi Yarışı’ ndan sadece bir hafta önce olmasından dolayı katılamadım. Bu kadar geç yazmanın sakıncası herhalde bazı şeyleri unutmuş olma ihtimalim olabilir. Ama genel hatlarıyla parkuru iyi hatırlıyorum.
Bu yarışın benim için diğer bir önemi de Adım Adım STK’si olan Toplum Gönüllüleri Vakfı (Community Volunteers Foundation)’nın Soma faciasında birinci dereceden yakınlarını kaybedenler için oluşturduğu burs fonu için koşacak olmamdı. Biraz olsun Soma’daki gençlere katkım olduysa ne mutlu bana ve yardım edenlere.

Perşembe gecesi Kıbrıs’a uçtum. O gece Kıbrıs’ta çalışan arkadaşım Akın Şen’de kaldım. Cuma günü Muazzez ile buluşup teknik toplantı için Bellapais’teki Ambelia Hotele gittik. Göğüs numarasını aldık. Teknik toplantı akşam olduğu için boş vaktimiz vardı. Bu boş vakitte Hüseyin Haşhaş ile Bellapais’i gezme şansını buldum. Teknik toplantıdan sonra Cuma gecesi kalacağım Kantara Konukevine doğru yola çıktık. Yarış öncesi iki farklı konaklama seçeneği vardı. Birincisi Bellapais’deki Ambelia Holiday Village Hotel diğeri ise Kantara’daki Konukeviydi. Ben Kantara’daki Konukevini tercih ettim. Çünkü yarış cumartesi sabah saat 5’de Kantara’da başlayacaktı. Bellapais’te kalanlar gece saat 2 kalkıp Kantara’ya doğru yola çıkması gerekiyordu. Kantara’da kalarak gece yollara düşmek zorunda kalmayacaktım. Kantara konukevindeki sıkıntı ise yatacak yer sayısının az olmasıydı. Fazla yatak olmadığı için bazı yarışmacılar uyku tulumunda yatmak zorunda kaldı. Bende Devrim Celal ile aynı yatağı paylaşmak zorunda kaldım.
Start Anı
Sabah 03:30’da kalktık. Kahvaltı bittikten sonra diğer yarışmacılarda Kantara Konukevine geldi. Saat 04:45 gibi başlangıç noktasına gittik. Yarış 5:07’de başladı. Yarış başladığında güneş daha doğmamıştı ama hava yeteri kadar aydınlıktı. Yarışmanın başlamasıyla beraber ben, David ve Fırat Kara öne çıktık. İlk 3 km asfalt yoldan ve genelde yokuş aşağı koştuk. Fırat “Ben biraz hızlı koşayım yokuş aşağı siz beni tepe çıkarken yakalarsınız” dedi ve temposunu arttırdı. David “Fırat için yarış boyunca bu tempoda koşamaz demi? diye sordu. “Hayır, yokuş aşağı hızlı koşmayı seviyor” dedim. 4’üncü km’de Fırat’ı yakaladık. Yarış hızlı başladı. İlk 10 km’yi 45 dakikada geçtim. Başlangıçta koşuyu bilerek tempolu tuttum. Çünkü güneş etkisini tam göstermeden koşabildiğim kadar koşmayı planlıyordum. Ama planladığımdan da hızlıydım. İlk kontrol noktasına David’den biraz önce vardım. İlk iki kontrol noktasına kadar yol düzdü. Patikalar genişti. Genelde yokuş aşağı olsa da uzun tepeler de vardı. İkinci kontrol noktasına 1 saat 44 dakikada vardım. (22 km)

1.Kontrol Noktası

İkinci kontrol noktasından üçüncü kontrol noktasına ince bir patikadan aşağı iniliyordu. İkinci kontrol noktasından çıkarken David beni yakaladı. Daha önce iki kere koştuğu için parkuru iyi biliyordu. İnce patikada David’i öne aldım. Arkadan onu takip etmeye başladım. Hem şeritleri takip etmek zorunda kalmıyordum. Hem de dinlenme şansı buldum. İnce patika bitince tempomu arttırdım ve 3’üncü kontrol noktasına önde girdim. (26.8 km-2 saat 16 dakika)
Kantara Kalesinden Kıbrıs Görünümü
Üçüncü kontrol noktasında çıkar çıkmaz ince bir patikayı takip ederek dik bir tepe tırmanıp tekrar geniş patikaya çıktım. Yaklaşık 1.5 km tırmandım. Tepe bitmek üzereyken arkama baktım. David ile aramdaki fark artmıştı. İnce patikadan çıktıktan sonra yol tekrar düzeldi. 4’üncü kontrol noktası olan 38 km’ye 3 saat 23 dakikada vardım. Şimdiki hedef 5’inci kontrol noktasına ulaşmaktı. Beni bekleyen bir sürpriz vardı. Ama benim bundan haberim yoktu. Kontrol noktasında bir şeyler yedikten sonra yola koşmaya başladım. 4’üncü kontrol noktasıyla 5 ‘inci kontrol noktası arası uzun ve dik tepe çıkışları vardı. Bundan dolayı tempom düştü. Ara sıra yürüyüp sonra tekrar koşuyordum. 46’ıncı km’de dönüşü kaçırdım. Yaklaşık 500 metre gittikten sonra dönmeye karar verdim. Biraz daha gidip olmazsa dönerim dedim. Biraz gidince parkurun işaretlendiği kırmızı işareti gördüm. Koşmaya devam ettim. Kırmızı işaretler devam etti.  48.7 km’ye (4 saat 30 dakika) geldiğimde yaklaşık 1 km’dir işaret görmediğimi fark ettim. Telefondan Byran ve Chris’i aradım. Bulunduğum yeri tarif etmeye çalıştım. Bana “Tariften nerede olduğunu anlayamayız son gördüğün işarete dön” dediler. Ben de son gördüğüm kırmızı işarete döndüm. Kırmızı işaretin olduğu yerde sağa giden bir patika vardı. Patikanın başındaki ağaçta kırmızı işaret vardı. Bu işareti nasıl görmem diye söylenip sağa giden patikaya devam ettim. 500 metre gittikten sonra işaret görmeyince tekrar kırmızı işaretin olduğu yere döndüm. İşaretin olduğu yerde bu sefer beni ormanın içine sokan işaretler verdi. Ormanın içine doğru koşmaya başladım. 100 metre gittikten sonra işaretler bitti. Tekrar kırmızı işaretin olduğu yere dönüp Byran ve Chris’i tekrar aradım. Son kırmızı işarete geldiğimi ve işaretlerin beni ormanın içine soktuğunu söyledim. Bana “Patikadan devam etmem gerekiyor. Son gördüğün kırmızı işaretin olduğu yerde bekle gelip seni alacağız.” dediler.  Saate baktığımda koştuğum mesafe 52 km olmuştu. Beklemeye başladım. 5 dakika sonra tekrar aradım. Bu sefer telefona Fırat’ın kuzeni baktı. “Beni birinin koşarak almak için yola çıktığını” söyledi. Bende “Şaka yapıyorsunuz herhalde. Tam olarak nerde olduğumu bilmiyorsunuz ve biri beni koşarak mı almaya geliyor? O kadar araba var neden araba ile gelip almıyorlar?” dedim. 5 dakika sonra yine aradım. Bu sefer telefonu ormancılara verdiler. Ormancıya bulunduğum yeri anlattım. “Tamam abi geliyoruz.” deyip telefonu kapattılar. 5 dakika sonra beni bulunduğum yerden alıp 5’inci kontrol noktasına götürdüler. Kontrol noktasına gittiğimde koşuya devam edebileceğimi ve kontrol noktasına gelen 3’üncü kişi olduğumu söylediler. David’in 30 dakika önce Tommi’ninde 3 dakika önce kontrol noktasından çıkmış olduğunu belirtiler.
Parkurdan Kareler
5’inci kontrol noktasından çıktığımda saat 10:38’i gösteriyordu. Yanlış yolda koştuğumu saat 9:37’de fark etmiştim. Yaklaşık 1 saat geçmişti. Koşmaya başladıktan kısa bir süre sonra Tommi’yi yakaladım ve geride bıraktım. Koşarken işaretlere daha çok dikkat etmeye başlamıştım. Hatta iki kere yanlış gittiğimi düşünerek geri döndüm.  Halbuki doğru gidiyordum. Artık parkurda daha teknik olmaya başlamıştı. Saatler ilerledikçe düşündüğüm gibi güneş etkisini göstermeye başladı. 1 saat 9 dakika sonra 60’ıncı km’deki kontrol noktasına geldiğimde David ile aramdaki farkın 15 dakikaya düştüğünü söylediler. Bu tempoda gidersem bir sonraki kontrol noktasında David’i yakalayabilirdim. Kontrol noktasından vakit kaybetmeden çıktım.

Parkurdan Kareler


Parkurdan Kareler
Yarışı daha önce koşanlar 50 ile 60’ıncı km’lerin teknik olduğunu söylemişlerdi. Özellikle 57 km’den sonra parkur teknik olmaya başlamıştı. Kendi kendime “o kadar da teknik değilmiş” dedim. Ama asıl teknik olan kısım 50-60 arası değil. 60 ile 70’inci km’ler arası olduğunu parkurda koşarken fark ettim. Bu bölümde pek koşulamıyordu genelde yürümek zorunda kaldım. Bu şekilde giderek David’i yakalayamayacağımı biliyordum. Nitekim 66’ıncı km’deki Buffamento kalesinin dibindeki kontrol noktasında geldiğimde aradaki farkı sadece 3 dakika kapatmıştım. Kontrol noktasına geldiğimde “ David buraya geleli ne kadar oldu?" diye sordum. “ 12 dakika önce geldi, bir şey ister misin?" diye sordular. Bende “Son 10 km yokuş aşağı, bu saatten sonra kapatamam aradaki farkı ne varsa istiyorum, karpuz yiyeceğim” dedim. Görevlilerden biri “çantalı mı çantasız mı koşacaksınız” diye sordu. Bende “ Bundan sonra çantasız mı koşacağız” diye sordum. "Hayır, Kaleye isterseniz çantasız çıkabilirsiniz” dediler. “David kaleden döndü mü?” diye sordum. “Hayır, halen çıkıyor.” dediler. Elime bir Powerade alıp merdivenleri koşarak çıkmaya başladım. Ara ara yürüdüm. Kaleye yaklaşıkça David’i dönüş yolunda görmemek beni ümitlendiriyordu. Ne kadar geç görsem o kadar farkı kapatmış olacaktım. Kaleyi indikten sonra aradaki farkı 4 dakikaya kadar düşürmüştüm. “ Artık bu iş oldu” diye düşünmeye başladım. Kalan 10 km’de 4 dakikalık farkı rahat kapatabilirdim.
Buffavento'ya tırmanırken
Kontrol noktasından çıkarken çantamın ağırlaştığı hissettim. Hakemler iyilik yapalım deyip çantama su doldurmuş ama benim böyle bir talebim olmamıştı. Vakit kaybetmemek için çantadaki suyu boşaltmadan koşmaya devam ettim. Kontrol noktasında çıkarken asfalta doğru yöneldim. Bana ince patikayı gösterip “Bu taraftan koşacaksınız” dediler. 1.5 km boyunca ince patikada koştuktan sonra normal patikada koşmaya devam ettik. David normal patikaya geçtiğinde onu yukardan görebiliyordum. Saate baktım, çünkü böylece aradaki farkı hesaplayabilecektim. Ben normal patikaya geldiğimde aradaki fark 3 dakikaya düşmüştü. Ama artık ben tempolu koşamıyordum. Kaleye çıkarken çok fazla efor sarf etmiştim. Yokuş aşağı istediğim gibi koşamıyordum. Ayaklar bir türlü gitmiyordu. Hızlanmam gerektiğini biliyordum, hızlanmaya çalışıyordum ama hızlanamıyordum. Artık amacım bitiş noktasından geçmekti. Bitiş noktasına yaklaşırken çantamdaki bayrağımızı çıkartıp bitiş noktasından geçtim. Yarışı ikinci olarak 9 saat 9 dakikada bitirmiştim. David ise yarışı 9 saat 3 dakikada bitirdi (yeni parkur rekoru ). Üçüncü olan Tommi ise 9 saat 52 dakikada bitiş noktasından geçti. Yaptığım hatadan sonra çok çabalamama rağmen bitiş noktasından ikinci olarak geçebildim.

Yarışma sonunda organizasyon “parkurun avcılar tarafından da işaretlendiğini benim yanlış yaptıktan sonra avcıların işaretlerini takip ettiğimi” söylediler. Bendeki şans işte öyle bir yerde hata yapmışım ki avcıların işaretlediği yere denk gelmişti. L

            Yarışmak güzel bir şey; yeni yerler ve yeni insanlar tanıma şansı elde ediyorsunuz. Ama David gibi mükemmel insanlarla yarışmak daha da güzel. David ilk sene yarışı kazanmış, geçen sene de Aykut Çelikbaş ile el ele bitiş noktasından geçmişti.
Ödül Töreni-David ile

Ödül töreninde David bu yarışı kazanmayı aslında benim hak ettiğimi söyledi, birincilik ödülünü almam için beni çağırdı ve birincilik ödülünü bana verdi. Bende “Hata yapmak Ultra maraton koşmanın bir parçasıdır" diyerek birincilik ödülünü David’in hak ettiğini belirttim ve ödülü David’e iade ettim. Ödül töreninden sonra David yanıma gelerek “ Bu yarışta iki yıl iki Türk sporcuyla birinciliği paylaşma onurunu bana yaşattığınız için size teşekkür ederim. Organizasyon komitesiyle konuştum. Benim için de birincilik ödülü yaptıracaklar” deyip ödülü tekrar bana verdi.  Ona teşekkür edip mecburen ödülü aldım. Böylece ilk kez bir yarışta hem birincilik hem de ikincilik ödülü almış oldum.

Organizasyonda emeği geçenlere, sponsorlarım Suunto, Salomon ve Güllük Deniz İşletmelerine, beni evinde misafir eden ve yarış sonrası Muazzez, Bilge ve bana Kıbrıs’ gezdiren Akın Şen’e, yaptığı kavurmaları benimle paylaşan Muazzez’e, birincilik ödülünü benimle paylaşan David’e, benimle aynı yatağı paylaşan Devrim Celal’e, yarış öncesi parkur hakkında bilgilerini paylaşan Elena ve Aykut Çelikbaş’a, Soma’da yakınlarını kaybeden gençler için bana koşma fırsatı veren Adım Adım ve TOG’a çok teşekkür ederim.

Her yarış bir macera, bu macera burada biter. Bir sonraki maceralarda görüşmek üzere.


SUUNTO gözüyle;
Yarışın birinci bölümü.
Yarışın ikinci bölümü.
Ödüller
Yarışma sonuçları:
Lionheart (80 km)
Erkekler:
1.    David Simpson (UK)        – 9:02 (parkur rekoru)
2.    Mahmut Yavuz (Turkey)  -- 9:10
3.    Tommi Kaukola (Finland) – 9:52
Bayanlar
1. Meg Heaslop (Australia) – 11:24
2. Muazzez Ozcelik (Turkey) -- 12.00
3. Pola Hadjipapa (Cyprus) -- 12.24

Braveheart (27 km)
Erkekler:
1. Oscar Sosa (Argentina) -- 2h46min
2. Makis Kounnides (Cyprus) -- 2.59

3. Tamas Kolonics (Hungary) and Daniel Hayes (Cyprus)-- 3.04
Bayanlar:

1. Lydia Alba (UK) -- 3h50min
2. Natalie Christopher (Cyprus) -- 3.57
3. Amy Robinson (Canada) -- 4.06

Mountain Goat (10 km)
Erkekler:
1. George Philippou (Cyprus) -- 53min09sec
2. Sophocles Theodorou (Cyprus) -- 53:14
3. Aggelos Giannoulis (Greece) -- 54:10

Bayanlar:
1.    Janinka Lutze (Germany) -- 55min56sec
2.    Edita Vitkute (Lithuania) -- 1h5min21sec
3.    Duygu Oren (Turkey) -- 1.13:06









 [A1]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder