Alanya Ultra Maratonu 2019
yarış planımın Mart ayında yer alıyordu. Teknik ve yokuş antrenmanları yapamıyordum.
Bu nedenle 73 km’lik en uzun parkur yerine, 48 km’lik Taurus Dağ Maratonu’nu
tercih ettim. Bu yarış 2019’da koşacağım 5’inci yarış ve 3’üncü ultra maraton
olacaktı.
Gönül ister ki, her ultra
maratonda en uzun parkuru koşayım. Uzun parkurda yarışmadığımda şaşıran,
hastalandığımı ya da sakatlandığımı düşünen arkadaşlarım oluyor.
Her zaman uzun parkuru
koşmuyorum. Bunun farklı nedenleri var.
Birincisi uygun antrenmanı
yapma fırsatım olmayabiliyor.
İkincisi her yarış, hedef
yarışım değil. 2019’da her ay iki yarış koşmayı planladım. Her yarışta uzun
etabı seçersem performansımı sürdürülebilir şekilde yüksek tutamayacağım kesin.
Üçüncüsü ITRA sistemi buna
izin vermiyor. Sisteme göre farklı uzunluklarda yarış koşarak puan toplamam
gerekiyor. Çünkü sadece, “farklı ultra mesafelerinde” en iyi performans
gösterdiğim 5 yarıştan puan alabiliyorum. (ITRA sistemini önemsiyorum. Bu
nedenle ayrı bir yazıda geniş olarak anlatacağım).
Bu yarışa, diğer yarışlarda
olduğu gibi “sabahın körü” koşularıyla, 100-120 km’lik antrenmanlarla
hazırlandım. Koşmuş olduğum yarışlardan sonra dinlenme periyodunu kısa tutup,
fazla antrenman kaçırmamaya dikkat ettim.
Alanya Ultra Maratonu bu yıl
üçüncü kez yapılıyordu. Dört farklı etap vardı:
- 17 km’lik Alaiye Koşusu (+945 m)
- 28 km’lik Keykubat Dağ Koşusu (+1600 m)
- 48 km’lik Taurus Dağ Maratonu (+2690m )
- 73 km’lik Alanya Ultra Maratonu (+3720 m)
- 17 km’lik Alaiye Koşusu (+945 m)
- 28 km’lik Keykubat Dağ Koşusu (+1600 m)
- 48 km’lik Taurus Dağ Maratonu (+2690m )
- 73 km’lik Alanya Ultra Maratonu (+3720 m)
ULAŞIM,
KONAKLAMA, BRİFİNG
Cuma sabahı Sabiha
Gökçen’den Antalya yolculuğum başladı. Antalya’ya indiğimizde “Havaş ile Alanya’ya
giderim diye plan yapmıştım, ancak Havaş yokmuş. Hava alanındaki görevliler
özel firmaların Alanya’ya transfer yaptığını söyledi. Birkaç yarışmacının bu
şekilde Alanya’ya gideceklerini öğrendim. Araçta yer yer olup olmadığını sordum
ama yer olsa bile internetten kayıt yaptırmadığım için bu hizmetten
yararlanamayacağımı söylediler (ücret 55 TL imiş).Antalya merkeze giden Havaş
(12 TL) ile Alanya Seyahat’ın yazıhanesi gittim. Alanya Seyahat’e (25 TL) binip,
Alanya’ya ulaştım. Cuma saat 15.00’te Alanya’daydım. Yolculuğum yaklaşık 8 saat
sürdü. Özel aracımla gitsem zaten 9-10 saat sürecekti.Alanya’ya ulaşır ulaşmaz
birlikte kalacağım Teamblue ekibinden Dilek Özgürel’i aradık. Birlikte yemek
yedikten sonra yarış kitini alıp kalacağımız villaya hareket ettik. Konaklamayı
Airbnb’den villa kiralayarak hallettik. Toplam 12 kişinin kalabileceği bir
villayı günlüğü 525 TL karşılığında Dilek kiraladı. Ama biz 6 kişi kaldık. Villaya
yerleştirdikten sonra yarış brifingi ve makarna partisi için Kızılkule’ye
gittik.Brifing ve makarna
partisinden sonra villaya dönüp yarış malzemelerimi hazırladım ve dinlenmeye
geçtim. Yarış çantama zorunlu malzemelerin dışında bir tane protein bar ve 5
tane tuz tableti koydum.
BOL
İNİŞLİ ÇIKIŞLI, TEKNİK BİR PARKUR
Cumartesi sabahı 5.45’de
kalkıp yarış kıyafetlerimi giydim. Kahvaltıdan sonra startın yapılacağı Kızılkule’ye
gittik. Yarıştan önce 15 dakikalık ısınma koşusu yaptım ve start noktasındaki
yerimi aldım. Alanya Ultra Maratonu ve
Taurus Dağ Maratonu startı, cumartesi sabah 07.00’de, Alaiye ve Keykubat koşusu startı 09.00’da yapıldı. Start ile beraber kaleye
doğru dik tırmanış vardı. Tırmanışla beraber en öne geçtim. Arkamdaki Aleksei Kurochkin ile beraber tırmanışı bitirdik.
Kaleden inişten sonra ilk kontrol noktasına kadar düz ve asfalt bir yol vardı.
İlk kontrol noktası 5.5 km’de olması gerekirken, 4.5 km’de kontrol noktasına
ulaştık. Yeterince suyum vardı, bu yüzden ilk kontrol noktasını pas geçtim. Kontrol noktasından sonra
muz bahçelerinden geçip dik yokuşu tırmanmaya başladık. Yokuşun ilk 500-600
metresi asfalt, sonrası teknik bir “single track” idi. Bazı bölümlerde dört
ayak tırmanış yaptık. Tırmanışın bitimiyle beraber 11.5 km’deki ikinci kontrol
noktasına ulaştık. Suyumu yenileyip, elime yiyecek bir şey alarak ayrıldım.
ZORLU
RAKİPLER ARAYI AÇMAMA İZİN VERMEDİ
Kontrol noktasından sonra
tempomu artırıp, Aleksie ile aramı açmaya çalışsam da başaramadım. Kontrol
noktasından sonra yaklaşık 400 metrelik teknik bir iniş vardı. İniş ile beraber
Vadim Agapitov bizi yakaladı. İnişi
kontrollü yaptığım için inişin sonunda üçüncü sıraya kadar düştüm. Yeni tırmanışla
beraber iki Rus sporcuyu yakalayıp öne geçtim. Tırmanış bitene kadar tempomu
korudum, tempoya dayanamayan Aleksie bizden kopup arkada kaldı. Kontrol
noktasına kadar inişli çıkışlı bir rota vardı. Çıkışlarda ve düz yollarda
tempomu artırıp Vadim’i geride bıraksam da inişleri çok iyiydi. Her seferinde
beni yakalıyor, iniş bittiğinde geride bırakıyordu. İniş-çıkışlarda harcadığım
çaba istediğim tempoda gitmemi engelledi. Kontrol noktasından önceki inişte
önüme geçmesine fırsat vermeyip, 22.8 km’deki kontrol noktasına önde girmeyi
başardım. Kontrol
noktasında Polat Dede “Nasılsın” diye sordu. “Rakip çok iyi, bir türlü
koparamadım, canıma okudu” dedim. Kontrol noktasında bir şeyler yedikten sonra
ayrıldık. Polat, kontrol noktasından ayrılırken, yaklaşık 5 km düz bir yolda
koşacağımızı söyledi. Bu düzlük, Vadim’den kopmam için iyi bir fırsat
olabilirdi. Kontrol noktasından sonra düz bir yoldan iniş, ardından tırmanış vardı
ve bu benim istediğim bir şeydi. İnişle
beraber tempomu artırıp Vadim’i geride bıraktım. Tırmanışta da tempomu korudum.
Tırmanış sonunda arkama baktığımda artık kimseyi görmüyordum. Ancak, tırmanış
sonunda başlayan uzun teknik inişle beraber Vadim’e tekrar yakalandım. Beni
yakaladıktan sonra öne geçmek yerine benim tempomda inişi bitirmeyi tercih
etti.
BİTMEYEN PARKUR…
31.6
km’deki kontrol noktasına da birlikte girdik. Yeni planım, bu kontrol noktasından
sonraki kontrol noktasına giderken, son kısımlarda bulunan uzun inişte ondan
kopmaktı. Kontrol noktasında suyumu yeniledim, biraz bisküvi, kola ve kaşar
peynir yedikten sonra ayrıldım. Kontrol noktasında ayrılır ayrılmaz Vadim
geride kaldı. Belli ki yarış boyunca yaptığım ataklar karşısında çok efor sarf
etmişti. Bunu fırsata çevirip, son inişi beklemeden tempomu artırdım ve bir
daha geriye bakmadan koşmaya devam ettim. Son kontrol
noktasına ulaştığımda fark açılmıştı (41.6 km) Artık önümde 3.5 km kalmıştı.
Ancak, bitişe ulaşmak eziyete dönüştü. Kontrol noktasından ayrıldıktan 500
metre sonra kendimi kumsalda buldum. Seçim çalışmalarından
dolayı asfalt kısım azaltılmış, kumsal artırılmıştı. Yarış boyunca sürekli
tempolu koştuğumdan bacaklarıma kramp girmeye başladı. Kramp nedeniyle tempomu düşürdüm.
Kumsalda yürümek istiyordum ama rakipler zorluydu, aramızda fazla fark yoktu.
Yürümek yerine, yavaş da olsa koşarak kumsalı bitirdim.
17 ve 28 km
koşanlar ile denk geldiğimiz bu bölümde, zaman zaman onların temposuna ayak
uydurmaya çalıştım. Yürüdükleri kısımlarda hemen önümdekini yakalayıp ona ayak
uydurdum. Bu şekilde kumsal bölümünü bitirdim. Kumsalın
bitmesiyle tekrar Kale’ye doğru tırmanış başladı. “Sabret az kaldı” diye
kendimi motive etmeye çalıştım. Tırmanışın bittiğini düşünürken, yön gösteren
görevliye kalan yolu sordum. “1 km daha tırmanacaksınız” dedi. Son kontrol
noktasından çıkalı 3 km olmuştu. Demek ki yarış sonuna kadar sürprizler devam
edecekti. İlk sürpriz kumsal kısmın daha erkene alınmasıydı, ikinci sürpriz,
son bölümün 3.5 değil 6 km olmasıydı. Yaklaşık 700
metre daha tırmandıktan sonra kalenin zirvesine ulaştım. Bundan sonrası inişti.
İnişin başlamasıyla rahatladım, “Kimse beni geçemez” diye düşündüm. Kızılkule’ye
doğru gitmemiz gerekiyordu ama inişle beraber Kızılkule’den uzaklaşmaya
başladık. İniş de düşündüğümden uzun oldu. Sonunda
bitiş noktasına gelmeyi başardım ve kendimi yere attım. Uzun zamandır kendimi
bu seviyede zorladığım bir yarış koşmamıştım. Bu yarış sonrasında iki günlük
dinlenmeyi hak etmiştim.
DEĞERLENDİRME
Yarışı değerlendirecek olursam,
genel olarak çok iyi olduğunu söyleyebilirim. İşaretlemeler kusursuzdu. Kontrol
noktalarında her ayrıntı düşünülmüştü. İnişler ve çıkışlar teknikti. Yarışın
büyük bir kısmı single trackler’den oluşuyordu. Yarış öncesi ve sonrası çok iyi
planlanmıştı. Yarışa katılan yabancı sporcu sayısı yüksekti. Tüm sporcuların
yaklaşık yüzde 30’u yabancıydı. Yarıştaki en büyük sıkıntı kontrol noktalarının
belirtilen km’lerde olmaması ve (koşanlar ile konuştuğumda) cut off sürelerinin
az olmasıydı. Yarış sonuçlarına bakıldığında 84 kişi ile başlayan Alanya Ultra’yı
51 kişi (%61), 87 kişi başlayan Taurus Dağ Maratonu’nu 75 kişinin (%86)
bitirdiği görülüyor.
Başta Ahmet Arslan, onun
ekibi ile yarışı organize eden Argeus ekibi olmak üzere emeği geçen herkese çok
teşekkür ediyorum.
Yarışta malzeme desteği
sağlayan Underarmour Türkiye, Garmin Türkiye ve Suunto Türkiye’ye de teşekkür
ediyorum.
YARIŞ
SONUÇLARI
Taurus Dağ Maratonu
Kadınlar
1- Elizaveta Ershova
2- Hanne Liland
3- İsmet İnan
Erkekler
1- Mahmut Yavuz
2- Bjørn Harald Bongom
3- Vadim Agapitov