Kalahari

Kalahari
Kalahari Augrabies Extreme Maraton-2014

22 Ekim 2014 Çarşamba

Krali Marco Trails

Krail Marco Yarış Broşörü
Krali Marko Trail yarışını İznik Ultra Maratonunda elime tutuşturulan bir broşür sayesinde öğrendim. Broşürde korkutucu bir dağ duruyordu. Yarışmaya katılan Makedon sporculardan yarışma hakkında biraz bilgi aldım. Biraz araştırma yaptıktan sonra bu yarışa gitmeye karar verdim. Makedonya bize yakındı. Gidilmesi kolay bir yarış olacaktı. Muazzez’e bu yarış hakkında bahsedince “Bende gitmeyi düşünüyordum. Beraber gideriz” dedi. Yarışa gitmeye karar verdikten sonra bu sefer sadece koşmayı değil aynı zamanda Makedonya’yı gezmeyi de düşündüm. Planlamaları Muazzez’e bıraktım. Çünkü Muazzez Mayıs ayında Makedonya’da gezi amacıyla bulunmuştu. Tüm planlamaları Muazzez yaptı. Sadece onun yapmış olduğu planlara uydum. Daha sonra aramıza Haluk Albay da katılınca üç kişilik bir ekip olduk.

Perşembe günü Üsküp’e gittik. Havaalanında şoförüyle beraber kiraladığımız araba  bizi bekliyordu. Şoförle birlikte Üsküp’e gittik. Yolda giderken akşam Makedonya-Lüksemburg milli maçının olduğunu öğrendik. Maçın oynanacağı stat hem kalacağımız yere çok yakındı hem de bilet fiyatları çok ucuzdu. Akşam Makedonya-Lüksemburg maçına gitmeye karar verdik. Makedon seyircilerin maça olan ilgisi az olsa da bol gollü bir maç olduğu için maçtan keyif aldık.
 
Makedonya-Lüksemburg Maçı 
Matka Kanyonu
Cuma günü Ohri’de kalacaktık. Sabah erken yola çıkıp Matka Kanyonunu gezip oradan Ohri’ye geçtik. Ohri gölü manzarası eşliğinde güneşin batışını seyrettik. Matka Kanyonunu ve Ohri gölünü kesinlikle gezilmesi gereken iki yer olarak değerlendiriyorum. Cumartesi sabah Ohri Kalesini gezdikten sonra Bitola’daki Atatürk müzesini ziyaret ettik. Müze ziyaretinden sonra yarışmanın yapılacağı Prilep’e doğru hareket ettik. Kalacağımız otele yerleştirildikten sonra kayıt işlemleri ve makarna partisinin yapılacağı otele gittik. Kayıt işlemlerini bitirdikten sonra otele geri döndük; son hazırlıkları tamamladıktan sonra dinlenmeye geçtim. Artık yarış için hazırdım.

Matka Kanyonu
Pazar sabah erkenden kalkıp start alanına doğru hareket ettik. Saatler 8:06 yı gösterirken start aldık. Yarışın başlamasıyla beraber öne doğru fırladım. Yarışın ilk 5 km’si ufak çıkışlar olsa da düzlüktü. Sonrasında 8.5 km’de olan birinci kontrol noktası Treskavec’e kadar dikti. Son 1 km asfalt yoldan kiliseye çıktık. Kiliseye çıkarken Zihica “Bu kilisenin Makedonya’nın en güzel kiliselerinden birinin olduğunu fakat geçen yıl yangından yandığını söyledi.” Tepeyi çıkarken yürümek istiyordum. Fakat birlikte koştuğum 5 kişinin yürümeye pek niyetleri yoktu. Bu beni biraz tedirgin etti. Gerçi yarışın başıydı. Ama gruptaki herkes diri görünüyordu. Bende onlara uyarak batonların yardımıyla kiliseye kadar koştum. Kontrol noktasına ulaştığımızda 1 saat 4 dakika geçmişti.  
Ohri Gölü

Start Anı
Kontrol noktasından oyalanmadan çıktım. Kontrol noktasından sonra yaklaşık 5 km’lik bir iniş vardı. İnişle beraber 6 kişilik olan grup 4 kişiye düştü. İniş teknik bir inişti. Bazı yerde kayalıkların üzerinden koştuk. İniş biter bitmez tempoyu biraz artırdım. Tempoyu artırınca kimse benimle gelemedi. Yaklaşık 1 km sonra keskin bir dönüş vardı. Keskin dönüşü kaçırınca Zihica beni yakaladı. Diğer iki Makedon sporcu gelmeyince 18.2 km’deki ikinci kontrol noktası Prilep gölüne kadar Zihica ile koşmaya karar verdim. Böylece parkur işaretleme mantığını öğrenmiş olacaktım. İkinci kontrol noktasına Zihica ile beraber girdik. ( 2 saat 4 dakika ) Kontrol noktasından bir bardak su içtikten sonra noktadan ayrıldım. Zihica’da geride kaldı. 24.3 km’deki üçüncü kontrol noktası Pletvar köyüne kadar parkur genelde düzdü.  Ara ara ufak çıkışlar vardı. Pletvar köyüne kadar tempolu bir şekilde koştum. Bu kontrol noktasında da bir bardak su içtim ve elime 4 parça muz alarak çıktım. Kontrol noktasına vardığımda 2 saat 33 dakika geçmişti.
Yarışın en zor 5 km’lik kısmı bu kontrol noktasından sonra başladı. Pletvar köyünden 1747 metredeki Kozyak (Keçi) zirvesine kadar 1100 metrelik bir rakım kazanımı vardı ve bunun 600 metresi son 2 km’deydi. Arkama bakmadan zirveye doğru koşmaya başladım. Başlarda bazen koştum bazen yürüdüm. Ama genelde yürüdüm. Zirveye yaklaştıkça kendimi kötü hissetmeye başladım. Tempom giderek düştü. Tepeden aşağı doğru baktığımda Zihica’nin geldiğini gördüm. Teknik toplantıda zirvede top olduğunu söylemişlerdi. Zirveye yaklaştıkça top görünmeye başladı. Topu görünce şaşırdım. Çünkü zirvedeki top, disko topuydu. Zirveye disko topu koyacakları hiç aklıma gelmemişti. Zirveye yaklaşınca disko topuyla selfie çektim. Zirveye ulaştığımda 3 saat 48 dakika olmuştu.

Kozyak (Keçi) Zirvesi
Zirveden sonra iniş başladı. Ama iniş kısmı çok teknikti. İlk 3 km’de  patika yoktu. Patika olan yerlerde çok dikti ve patika sürekli “S” çizip durdu. Kayalıklara ve ufak otlara bağlı işaretleri takip ettim. Bazen yürümek zorunda kalsam da genelde koştum. 5 km’si çıkış 5 km’si iniş olan bu noktaya 4 saat 29 dakikada vardım. Yokuş aşağı inerken kontrol noktasında içeceğim çorbayı hayal ettim. Noktaya ulaştığımda “Çorba alabilir miyim” diye sorduğumda “Bu noktada çorba yok.” cevabını aldım. Bu cevap biraz moralimi bozdu. Kontrol noktasında çeşme vardı. Önce çeşmeye yönelip 2-3 bardak soğuk su içtim. Sonra çantamdaki su torbasını çıkartıp içindeki suyu boşalttım. İçine çeşmeden buz gibi suyu doldurdum. Sonra yiyeceklerin bulunduğu masaya tekrar yöneldim. Ekmek ve peynir yemeye başladım. Ekmek ve peynir kesmeye başlayınca tekrar çeşmeye yöneldim. Su içerken ekmek arası peyniri yemeye devam ettim. Kontrol noktasına tekrar yönelip noktadan 2-3 parça muz alıp noktadan çıktım. Ben noktadan çıkarken Zihica noktaya giriş yaptı.

Noktadan çıktıktan sonra gücüm yerine gelmişti. Zirveye çıkarken ki halsizliğim de gitmişti. Zirveye çıkarken büyük bir ihtimalle rakım değişiminden etkilenmiştim. Bunu da doğal buluyorum. Çünkü İstanbul gibi deniz kenarı olan bir yerde antreman yapıp rakımı yüksek olan yerde koşunca rakımdan etkilenmem son derece doğal. 35 ve 37’inci km arası çıkış vardı. Başlangıçta çıkış kendini pek belli etmese de mesafe ilerledikçe etkisini gösterdi. 37’inci km’den sonra 41’inci km’deki kontrol noktası olan Sv.Gjorgi Kilisesine kadar yokuş aşağıydı. Tepe bittikten sonra beni bekleyen bir sürpriz vardı. İki tane çoban köpeği bana doğru yaklaşmaya başladı. Koyun sürüsünü koruyorlardı. Köpeklerin sayısı köpeklerin havlamasıyla arttı. Yaklaşık 10 köpek beni kovaladı. Sürünün başındaki çoban köpeklere bir şeyler söylese de köpekler çobana pek aldırış etmediler. Köpekler iyice yaklaşınca durup onları kovaladım. Ben kovalayınca kaçan köpekler ben koşmaya başlayınca tekrar havlayıp beni kovaladılar. Bu olay 5-6 kere tekrar etti. Koyun sürüsünün etrafından dolaşarak yoluma devam ettim. Koyun sürüsünü geçtikten sonra patika yola çıktım. Patika yokuş aşağı kiliseye doğru devam etti. Kontrol noktasına ulaştığımda bu noktada çorba olduğunu öğrendim. Ama ben çorba içmeden yola devam ettim. Saatime baktığımda 5 saat 14 dakika bitmişti.

Prilep Gölü
Bir sonra ki kontrol noktası Prilep gölüydü. İkinci kez bu noktaya uğrayacaktık. Kontrol noktasından Prilep gölüne kadar yol yokuş aşağıydı. Hızlı bir şekilde koşmaya devam ettim. Kısa bir süre sonra 47.4’üncü km’deki Prilep gölüne ulaştım. Kontrol noktasında çeşme vardı. Çeşmeyi ilk geçişimde de görmüştüm. Fakat Zihica çeşmeye yönelirken ben vakit kaybetmemek için yoluma devam etmiştim. Ama bu sefer çeşmeye uğramaya karar verdim. Bunaltıcı bir sıcaklık vardı ve sürekli ılık su içmekten midem artık su içmek istemiyordu. Kontrol noktasına ulaşınca masaya yöneldim. Masadan daha önce içine su konan bir bardak alıp içindeki suyu boşaltarak çeşmeye yöneldim. Çeşmeden 2-3 bardak su içtikten sonra yoluma devam ettim. Kontrol noktasından çıktığımda 5 saat 44 dakika olmuştu.

Son Kontrol Noktasından Ayrılırken
Artık 18 km kalmıştı. Bunun 6 km’ik kısmı dik bir çıkıştı ama geri kalan kısmı genelde yokuş aşağıydı. 52’inci km’ye kadar ara ara çıkışlar olsa da genelde inişti. 52’inci km ve 57’inci km arası 500 metrelik bir rakım kazanımı vardı. 52’inci km’ye ulaştığımda kendimi hadi son tepe diye telkin edip yokuşu tırmanmaya başladım. Yarışın başında yokuş aşağı indiğim tepeyi şimdi yukarı çıkacaktım. Tepeyi çıkmak düşündüğümden zor oldu. Çık çık bitmedi. İnerken iki çeşme görmüştüm. Öncelikli hedef olarak bu çeşmelere ulaşmayı seçtim. İlk çeşmeye ulaştığımda 3-4 bardak buz gibi su içtim. Su adeta beni kendime getirdi. Motive olmuş bir şekilde tırmanmaya devam ettim. Kısa bir süre sonra ikinci çeşmeye de ulaştım. Zirveye ulaşmaya az kaldı. Zirveye yaklaşırken son 8 km koşacağım yolun girişini de kontrol ettim. Bu noktaya konsantre olduğum için kiliseye tırmanacağım patikayı kaçırıp asfalt yola çıktım. Asfalt yoldan kiliseye çıktım. Patikayı kaçırmak bir hataydı ve bu hata bana yaklaşık 3 dakika kaybettirdi. Bu kontrol noktasından da fazla oyalanmadan çıktım. Kontrol noktasından çıkarken saate baktığımda 7 saat 15 dakika olmuştu.

Parkurdan görünüm
Artık önümde bitiş noktasına ulaşmak vardı. Kontrol noktasından çıktıktan 500 metre sonra Zihica’yı gördüm. Onu görmeyi hiç beklemiyordum. Zihica’yı görmek beni şaşırtsa da bitiş noktasına daha hızlı gitmem için beni motive etti. Artık geri adım atacak durumda değildim. Yokuş aşağı doğru hızlı bir şekilde koşmaya devam ettim. Bazen patika kayalık olsa da hızımı düşürmeden koşmaya devam ettim. 61’ıncı km’sinde 500 metrelik bir çıkış vardı. Çıkışı hızlı adımlarla çıktım. Çıkıştan sonra tekrar iniş başladı. Yarışın 62’inci km’sine geldiğimde son 2.5 km tabelasını gördüm. Ama önümde brifingde bahsedilen ve Prilep’in her yerinden görülen haç işaretin bulunduğu tepeye çıkış vardı. Bundan dolayı son 2.5 km yazısı beni çokta mutlu etmedi. Kendimi son tepe diye motive edip tepeyi tırmanmaya başladığımda birden işaretlerin aşağı doğru giden patikaya doğru gittiğini gördüm. Nasıl mutlu olduğumu anlatamam. Hızlı adımlarla işaretin bulunduğu patikaya indim ve tekrar tempolu bir şekilde koşmaya başladım. Bitiş noktasına yaklaşırken çantamdaki bayrağı çıkarttım ve orada bulunan bir çocuğun elindeki Makedon bayrağını alıp bitiş noktasında bulunan kalabalık bir grubun alkışlarıyla bitiş noktasından iki bayrakla birlikte geçtim. Benden sadece 6 dakika sonra Zihica’da bitiş noktasından geçti.

Bitiş Anı-1
Bitiş noktasında tebrikleri kabul ettikten sonra otele gittim. Duş yapıp kendime geldim. Muazzez ve Haluk Albayı beklemek için bitiş noktasına döndüm. Kontrol masasına saat 17:00’da kapanan Prilep gölü kontrol noktasından bizimkilerin geçip geçmediğini sordum. “Geçtiler” cevabını alınca tüm ekibin bitiş noktasından geçecek olmasından dolayı mutlu oldum. Muazzez beklediğimden geç geldi. Bekle bekle bir türlü gelmedi. Beklemekten bıkınca parkura girip yavaş yavaş yürümeye başladım. Yaklaşık 400 metre sonra Muazzez’i gördüm. 

Bitiş Anı-2
Birlikte koşarak bitiş noktasından geçtik. Muazzez’le beraber vakit kaybetmeden otele gittik. Muazzez duş aldıktan sonra bitiş noktasına bu sefer Haluk Albayı beklemek için döndük. Haluk Albay düşündüğümüzden daha kısa sürede bitiş noktasına ulaştı. Onu gördüğümüzde şaşırmadık desek yalan olur. Haluk Albay geldikten kısa bir süre sonra ödül töreni oldu. Törenden sonra otele dönüp dinlenme moduna geçtik. Yorgunluktan deliksiz uyumayı beklerken ağrılardan dolayı rahat bir uyku çekemedim.

Ödül Töreni
Sabah erken kalkıp otelden ayrıldık. Haluk Albayı da aldıktan sonra Üsküp’e gittik. Üsküp’teki Türk mahallesini ve Üsküp kalesini gezdik. Birlikte yemek yedikten sonra Haluk Albayı havaalanına bırakıp Üsküp’e geri döndük. Kalacağımız yere gittik. Akşam Üsküp’ü gezmeyi düşünüyorduk. Ama sadece düşüncede kaldı. Yorgunluktan evde kalmaya karar verdik. Bir sonra ki gün arabayı kiraladığımız şirket görevlisiyle buluştuk. Görevli bizi havaalanına bıraktı ve Makedonya yolculuğu sona erdi.
            Gobi March katıldığım ilk uluslararası yarış olduğu için kürsüye çıkmak benim için bir başarıydı ve ikinciliği riske atmamak için birinci olmayı denemedim. Kalahari’de kum engeline takıldığım için, Two Castle ve Persenk Ultra Maratonlarında kaybolduğum için ikinci olmuştum. Bu sefer başardım. Türkiye dışında bir yarışı kazandım. Böylesine teknik bir parkurda yarışı kazanmak benim için büyük bir başarıydı. Bu başarıyı kazandığım ve bayrağımızı en iyi şekilde dalgalandırdığım için yaşadığım mutluluk tarif edilemez. Bu mutluluğu herkesin yaşamasını diliyorum.
Krali Marko Trails Maratonu organizasyonunda emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum. Kontrol noktalarında bize her türlü desteği sağlayan gönüllülere, koşma cesareti gösteren tüm yarışmacılara, Muazzez ve Haluk Albaya, yarışmadaki kıyafetlerimi sağlayan SALOMON’a,SUUNTO’ya ve yarışma masraflarını karşılayan Güllük Deniz İşletmelerine çok teşekkür ederim.
Haluk Korkmazyürek-Muazzez Özçelik ve Ben
                         DAHA NİCE YARIŞLARA VE BAŞARILARA

Suunto gözüyle yarışma parkur bilgileri :

Yarış Sonuçları :

Erkekler :

1
Mahmut
Yavuz
Türkiye
07:59:22
2
Zhikica
Ivanovski
Makedonya
08:05:11
3
Konstantin
Atanasov
Bulgaristan
08:28:06

Kadınlar :

1
Mariya
Nikolova
Bulgaristan
09:43:23
2
Rosica
Kostova
Makedonya
10:16:54
3
Lili
Angelova
Bulgaristan
10:27:42

          

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder